Düğün Fotoğrafçısı Olmanın Zorlukları

Birbirini seven çiftlerin aldığı ilk büyük karar evlilik olur. Akabinde düğün hazırlıklarına başlanır. Çiftlerin mutluluklarına işin fotoğraf aşamasında biz fotoğrafçılar dâhil oluruz. Aslında en keyifli aynı zamanda en zor ve stresli aşamadır fotoğraf çekimi. Gelin ve damadın isteklerini aynı potada eritmek, ortak bir çekim programı hazırlamak her zaman kolay olmuyor. Düğün fotoğrafçısı olmanın zorluklarını sizlere az biraz aktarmak istiyorum. Çünkü bu iş öyle bir profesyonel kamera alınca hemen yapılabilecek gibi değil. İşte mesleğimi yaparken zorlandığım durumlar;
İklim koşullarını kontrol edememek
Güneşli, ışıldayan bir günde fotoğraf çekimi yapmak her fotoğrafçının ve hatta çiftlerin hayalidir. Ancak bazen işler öyle aksi gider ki tam çekimin yapılacağı gün hava kötüleşir, doğal ışık kaybedilir. Böyle anlarda elbette vakit varsa erteleme yapılabiliyor ancak çoğu zaman alternatif çözümler üreterek çekimi en güzel şekilde tamamlamaya çalışıyoruz. 
Ne istediğini bilmeyen çiftlerle karşılaşmak
Fotoğraf çekiminin yapılacağı gün geldiğinde çiftlerin çekim konusunda ortak bir karara varamadığını görebiliyoruz. Gelin sahilde çekim yapmak isterken damat daha farklı pastoral bir ortam tercih edebiliyor. Mekâna karar verip fotoğrafların pozundan bir türlü emin olamayanlar da oluyor. Gelin ve damat akıllarında belli bir konseptle geldiğinde ve bunu önceden bildirdiğinde elbette her şey düzenli ilerliyor, başarılı bir çekim gerçekleştiriliyor. Ancak hazırlıksız olmak ya da böyle bir durumda işi fotoğrafçıya bırakmamak zorluk çıkartabiliyor. 
Çabuk yorulan ve sıkılan çiftlere denk gelmek
Düğünde oynayıp eğlenmek güzel olsa da aslında o ana gelene kadar yapılan tüm hazırlıklar insanı zihnen ve bedenen aşırı yoruyor. Fotoğraf çekiminde dahi bunu görüyoruz. Çiftler birkaç pozdan sonra yorulup, sıkılıyor. Çiftin yüzüne yansıyan bu bıkkınlık ifadesi çekimi zorlaştırabiliyor. Çiftlerin modunu yükseltmek, eğlenmelerini sağlamak için ekstra efor sağlamak zorunda kalabiliyoruz. Fotoğraf çekimini daha geniş bir zamanda stresten uzak gerçekleştirmek verilebilecek en güzel karar bu noktada. 
Çılgın çekimler gerçekleştirmek
Gelin ve damat çılgın olunca çekimler de çılgın oluyor. Denizin ortasında, uçurumun kıyısında, paraşütün ucunda kısacası her daim adrenalini yüksek çekimler yapmak fotoğrafçıları zorlayabiliyor. Neticede yüksekten korkabilir, denize girmekten imtina edebiliriz, değil mi? Yine de tüm zorluklara rağmen çiftlerin mutluluklarını ölümsüzleştirmek için hayır cevabını pek kullanmıyoruz.